Sahra ForumSahraSiteSahibi
Mesaj Sayısı : 428 Tecrübe : 1091 Rep Puanı : 29 Kayıt Tarihi : 07/07/11 Yaş : 32 Nerden : Bilmem Lakap : gececi
| Konu: Olumsuz Aile Tutumu ve Çocuk gelişimine etkisi Salı 19 Tem. - 22:28:33 | |
| Olumsuz Aile Tutumu ve Çocuk gelişimine etkisi Anne ve baba tutumları çocuk psikolojisinde çok önemli bir yere sahiptir. olumsuz aile tutumları çocuğu yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirmekte ve çocuğun psikolojisini etkilemektedir.
Eğitimciler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindedirler. Her ne kadar kişilik gelişiminin insanın yaşamı boyunca süregeldiğini kabul etsek de, kişilik gelişmesi ve yapılanmasında temelinçocukluk döneminde atıldığı gerçeği geçerliliğini korumaktadır. Sosyal uyum üzerine yapılan çalışmalar, ailenin çocuk üzerindeki ilk etkilerinin son dereceönemli olduğunu göstermiştir. Aile tutumları ve anne-babanın ve ailenin diğer bireylerininçocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirlemektedir. Çocuğayöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, ilk yaşantıların örülmesindebüyük önem taşımaktadır. Okul öncesi dönemde çocuk, sosyal birey olmayıöğrenirken aynı zamanda özdeşim yapacağı bir modele gereksinim duyar. Kişilikoluşumu için gerekli olan özdeşim, büyük olasılıkla aile içindeki yakın bir üyeile gerçekleşmektedir. Genellikle özdeşim nesnesi anne-baba olmaktadır, fakatağabey, teyze, hala, dayı ya da amca gibi aile içinden bir erişkin de özdeşimnesnesi olabilir. Bu üyelerin bozuk bir kişilik yapısına sahip olması halinde,olumsuz davranış örneğinin çocuğa yansıma olasılığı artmaktadır.
Çocuk yetiştirmede ve ailenin çocuğa karşı tutumlarını belirlemede, anne-babatarafından çocuğun gelişim dönemlerinin özelliklerinin neler olduğununbilinmesi çok önemlidir. Çocuk erişkinin küçük bir modeli değildir. Çocuğuerişkinden ayıran bir çok özellik vardır. Çocuğun kanıtlanabilir en güçlütarafı ve üstünlüğü öğrenme güdüsüdür. Çocuk, Montessori`nin "emicizihin" diye adlandırdığı bir yetiye sahip olarak doğar. Kültür, töre,ülkü, duygu, davranış ve inançların "emilip" benimsenmesi, çocuğundoğumuyla altı yaşı arasındaki "emici zihin" döneminde gerçekleşir.
Anne-babanın çocuğa ilişkin tutumlarını değerlendirirken, aile içindeki ilişkidinamiğini gözden geçirmek gerekir. Üç çocuk, anne ve babadan oluşan 5 kişilikbir ailede aile içi etkileşiminin kaç çeşit olduğu teke tek ilişkiler formulüile saptanabilir: 5 kişilik bir ailede X=n2-n= 20 çeşit ilişki mevcutdur. Bu,herkesin kendisinden başka 4 kişi ile ilişkiye girdiği anlamına gelir. Builişkiler çift yönlüdür. Gerçekte ilişkiler daha karmaşıktır. Yani; anne, anneolarak çocukları ile ilişkide, anne ve baba işlevleri gereği çocuklarlailişkide, kızlar ve erkekler birbirleriyle ilişkide gibi değişik ve karmailişkiler vardır. Gerçekte kuramsal olarak formül şöyle olmalıdır:X=1x2x3x4x5=120 çeşit ilişki aile içinde vardır. Beş kişilik aile, 6 kişi olsa,yani bir çocuk daha eklense, ilişki sayısı 120x6=720'e çıkar. Yani aile,ilişkiler yumağı şeklinde gözlemlenir. Olumlu veya olumsuz herkes birbiriyleilişkidedir. Aile üyelerinden birinin başarısı veya başarsızlığı herkesietkiler. Aile içindeki çatışmalar (kardeşler arası, anne-baba, anne-çocuk veyababa-çocuk çatışması v.b.) da aile içindeki herbir bireyi etkiler. Ancakçatışmaları önem sırasına koymak gerekirse, anne-baba çatışması ailenin tümbireylerini diğerlerine oranla çok daha fazla etkilemektedir. Aile için,anne-baba ilişkisi daha temeldir.
| |
|